Bekaretimi 45 Yaşındaki Hamza Bozdu
Slm, arkadaşlar ben şu anda 27 yaşında, evli ve bir çocuk annesiyim. Bu itirafımı bu güne kadar hiç kimseye anlatmadım ama burada yazmaya karar verdim. Fizik olarak, 1.60 boyunda, buğday tenli, 55 kiloda, alımlı bir bayanım, yani erkekler tarafından beğenilirim.
Ozamanlar daha 16 yaşındaydım ve köyde ailemle birlikte yaşıyordum. Genelde köy evleri müstakil ve bir birine yapışık inşa edilir. Biz Hamza beylerle yan komşuyduk, yani aramızda sadece tuğladan örülü bir duvar vardı. Hamza bey uzun zamandır dama çıkıp beni gözler, beni avluda yalnız görünce de el kol işaretleriyle sürekli rahatsız ederdi. Ben ise ondan tiksiniyordum ve elimden geldiğince ona görünmemeye çalışırdım.
Yine birgün avluda benim sesimi duyunca hemen avlunun duvarına çıktı, bir kağıda yazmış olduğu notu bana doğru attı ve geri aşağıya indi. Ben de birileri görür korkusuyla kağıdı hemen alıp içeriye kaçtım ve açıp okudum. Notta beni çok beğendiğini ve benimle evlenmek istediğini yazmış. Okuduğumda çok sinirlerim bozuldu, çünkü Hamza bey zaten evliydi ve 4 çocuk babasıydı, hem de 45 yaşındaydı. Yani böyle bir şey imkansızdı, hiç ciddiye almadım. Ama günler geçtikçe beni daha sık rahatsız etmeye, hatta telefon açmaya bile başladı.
Bir gün bizim evde kimse yokken yine telefon açtı, evde yalnız olduğunu ve mutlaka yanına gitmem gerektiğini söyledi. Ben de artık bu durumdan bıkmıştım ve gidip adam akıllı bunun mümkün olamayacağını söylemem gerektiğini düşündüm. Sonuçta gittim. Gerçekten evde yalnızdı. İçeri girince benimle tokalaşıp oturmam için yer gösterdi. Ben oturur oturmaz kendisi de yanıma oturup konuşmaya başladı, beni çok beğendiğini ve arzuladığını anlattı. Ben bunun mümkün olamayacağını anlattıysam da beni hiç dinlemedi ve daha konuşmamı bitirmeden dudağıma yapıştı. Ben elinden kurtulmaya çalışırken Hamza bey bir eliyle başımı tutup daha vahşice dudaklarımı emiyor diğer eliyle de amımı okşamaya çalışıyordu.
O yaşıma kadar hiç bir erkekle böyle bir temasta bulunmamıştım, içim bir anda bir tuhaf oldu. Buna bir anlam veremiyordum, fakat amımın da ıslandığını hissediyordum. Artık karşı koyacak gücüm de kalmamıştı. İçimden gizliden gizliye Hamza beyin elini amıma daha çok bastırmasını istiyordum, ama bunu söyleyecek yüzüm de yoktu. Kendimi tamamen ona bıraktım ve direnmiyordum. Bunu fark eden Hamza bey beni yatırıp, pantolonunu patlatacak kadar büyümüş yarağını amımın üstüne bastırıp sürtünmeye başladı. Duyduğum o heyecandan ve garip zevkten dolayı çıldıracak gibiydim ama fazla da karşılık veremiyordum çünkü çok utanıyordum. Ve bir anda boşaldım, içimdeki istek birden bire bitti, ama işin ilginç yanı ozamanlar orgazmın ne olduğunu da bilmiyordum. Rahatlamıştım ve artık Hamza beyin üstümden kalkmasını istiyordum. Hamza bey ise sürtünmeye devam ediyordu. Nihayetinde Hamza bey titremeye başladı ve hareketleri yavaşladı. Galiba rahatlamış olmalıydı çünkü pantolonunun önü tamamen ıslanmıştı. O anda altından kaçmayı başardım ve soluğu evde aldım.
Evde sürekli o yaşadığım şeyleri düşündüm. Aradan günler geçmişti ve ben Hamza beyi düşünmeden yapamıyordum. Galiba farkında olmadan ona aşık olmuştum. Beni tekrar ne zaman çağıracak diye sabırsızlıkla bekliyordum. Ve nihayet o gün geldi ve telefon açtı, karısının çocuklarla birlikte annesine yatılı gittiklerini, evde kimsenin olmadığını ve bu gece mutlaka gelmem gerektiğini söyledi, ben de, “Tamam.” deyip kapattım. Saatler geçmek bilmiyor, bir türlü gece olmuyordu. Tekrar aynı şeyleri yaşamayı o kadar çok istiyordum ki içim içime sığmıyordu. Nihayet vakit geceyarısını geçmiş ve bizimkiler derin uykuya dalmışlardı. Onlar uyur uyumaz soluğu Hamza beyin evinde aldım.
Hamza beyin evine girer girmez birbirimize sarılıp öpüşmeye başladık. Sonra, “Birşeyler içermisin?” diye sordu, ben de gazoz falan getirecek diye (Evet) anlamında başımı salladım. Hamza bey çok içki içerdi, mutfaktan iki kadeh rakı ve biraz meze alıp getirdi. “Hadi içelim.” deyince ben şaşırdım çünkü ömrümde içki içmemiştim. Teşekkür ettim, “Ben içemem.” dedim. Sonunda beni içmeye ikna etti, zaten Hamza beyin ısrarına kimse dayanmaz. Mecburen içtim, burnumu kapatıp bir dikişte tüm kadehi bitirdim. Az sonra başım hafiften dönmeye başladı. Hamza bey bana yaklaşıp, “Geçen gün yaptıklarımız nasıldı, beğendin mi?” diye sordu, ben de, “Evet beğendim.” dedim ve tekrar öpüşmeye başladık. Hamza bey dudaklarımı resmen koparırcasına öpüyordu. Hızla üzerimdekileri çıkarttı, sadece iç çamaşırlarımla kaldım. Kendisi de soyundu, üzerinde sadece külotu kaldı. Beni yatırıp dudaklarımı, boynumu öpmeye başladı ve aynısını benim de yapmamı istedi. Ben de o ne diyorsa aynısını yapıyordum. Sonra iç çamaşırlarımı yırtarcasına çıkarıp bacaklarımı araladı ve hemen amımı emmeye başladı. “Ohhhh, amın kaymak gibi, çok tatlı.” deyip amımı yalıyor, dilini içine sokuyordu. Ben o anda bitmiştim.
Hamza bey ayağa kalkıp, onun külodunu benim çıkarmamı istedi. O bir kadeh içki beni çok rahatlatmıştı, her dediğini yapıyordum. Külodunu indirdiğimde gözlerime inanamadım, ilk defa bir yarak görüyordum ve kocamandı. Bana, yarağını ağzıma alıp emmemi söyledi. Ben her ne kadar, “Olmaz, yapamam.” dediysem de dinletemedim. Israrla ağzımı açmamı istedi, ben açar açmaz o eliyle tutup yarağını ağzıma koydu. Yarağını bir süre emdirip yalattıktan sonra beni tekrar yatırıp, yarrağını amımın dudaklarına sürtmeye başladı. Ben kendimden geçmiş bi vaziyette inliyordum. Hamza bey ise, “Nasıl, hoşuna gidiyor mu? Amını bana siktirecen mi?” diye müstehcen sözler söylüyordu. Ben de, “Evet, istediğin gibi sik!” diyordum, ama gerçekten sikeceğini düşünmemiştim, çünkü daha bakireydim ve o sözleri o anki tahrikle söylüyordum.
Hamza beyin ise gözü hiç bir şey görmüyordu. Yarağını tükürükleyip başını amıma koydu. O anda zevkten uçuyordum, hepsini koyması için deli gibi yalvarıyordum. Hamza bey ise, “Acele etme yavrum, seni yarrağa dayuracam, bundan sonra bu yaraksız yapamayacan, kendini bana siktirmek için yalvaracan.” diyerek beni daha çok takrik ediyordu. Artık ikimiz de dayanamıyorduk, ama Hamza bey iradeliydi, sadece başını koyuyordu. Arada bir göğüslerimi mıncıklıyor, sertleşmiş uçlarını yalayıp ufak ufak ısırıklar atıyordu. Kaç kez boşaldım bilmiyorum ama ardarda boşalıyordum ve bir türlü doyamıyordum. “Ne olur iyice gir içime, hepsini sok. Sik beni!” diye yalvarıyordum.
Hamza bey de daha fazla dayanamadı ve yarrağının hepsini bir anda amıma kökleyip pompalamaya başladı. Artık zevk değil acı duymaya başladım ve çıkarması için yalvardım. Ama nafile, Hamza bey gözleri dönmüş bir şekilde hem pompalıyor hem de, “Seni siken ilk erkek ben oldum. Kızlığını ben aldım, bekaretini ben bozdum, artık istesende bir başkasına veremezsin. Bundan sonra bu am sadece bana ait!” diyerek daha sert sikiyordu. Az sonra dayanamadı ve hızla yarrağını amımdan çıkarıp hayvan gibi hırıltılar içinde vücudumun üstüne boşalmaya başladı. Ayağa kalktığında onun yarağı, benim amım, her taraf kan içinde kalmıştı. O kanları gördüğümde aklım başıma yeni gelmişti ve ağlamaya başladım. Hamza bey de kendine gelmiş ve üzülmüştü, ama yine de, “İkimiz de birbirimizi istedik, bunda bir hata yok.” diye teselli etmeye çalışıyordu.
O geceden sonra Hamza bey ne kadar ısrar ettiyse de günlerce ne konuştum ne de evine gittim. Ama ona aşık olmuştum, 4 hafta geçtikten sonra daha fazla dayanamadım ve hemen hemen her gece buluştuk. İlerleyen günlerde Hamza bey götümden de sikti beni. Artık birbirimize karşı daha rahattık, her seferinde hem amımdan hem de götümden sikiyordu beni.
Bu ilişkimiz 5 yıl sürdü ve o dönemlerde bana aşık olan ama bizim kasabadan olmayan bir gençle nişanlandım. Nişanlıma mutlaka bir şekilde bakire olmadığımı söylemem gerekiyordu ve yalan uydurup bekaretimin kazayla bozulduğunu söyledim. Nişanlım anlayışla karşıladı, hiç tepki göstermedi ve 3 ay sonra evlendik.
Evlendikten sonra iyi bir seks hayatımız olsa da, yine de kocamla her ilişkiye girdiğimde sürekli Hamza beyi hayal edip seksten daha çok zevk alıyorum…