Senin Amına Koyarsam Görürsün
Küçük bir atölyede ustayım ve işlerimiz yoğundu. Bir bayan isçi lazımdı. Her yere haber verdik ama nafile. Sonunda annem bir tanıdığının kızını bulmuştu. Kız daha yeni 18 yaşında idi.
Ailesi bana emanet etmişti ve atölyeye hergün beraber gidip geliyorduk. Bir müddet sonra samimiyet başladı. Kızda bir tuhaflik vardı, yani yaşca benden küçük olmasına rağmen, benimle müstechen ve küfürlü konuşuyordu. Onu defalarca uyarmama rağmen değişen bir şey olmamıştı. Zamanla, istemeye istemeye, ben de onunla öyle müstechen ve küfürlü konuşmaya başladım…
Daha sonra dikkatimi çekti, benim başka kadınlarla konuşmama sinirleniyordu, ama emin olun aklımdan kötü bir şey geçmiyordu. Gel zaman git zaman, derken iyice sırnaşır oldu. Ve bir gün “Sen nasıl bir erkeksin, senden erkek mi olur?” deyince, benim sigorta attı “Senin amına bir koyarsam, nasıl erkek olduğumu ozaman görürsün!” dedim.
“Hah işte, benimle böyle konuş!” deyince, sanki yere çakılıp, heykel gibi dondum kaldım öylece ve ne diyeceğimi, ne düşüneceğimi bilemedim. Birkaç saniye sonra kendime geldiğimde, biraz evvelki telaffuz edilen cümleleri, hiç telaffuz edilmemiş gibi kabul edip, işimle ugraşmaya devam ettim…
Yine bir gün buna iş tarif ederken, kaza ile olmuş gibi yapıp, domaldı ve arkasını önüme sürttü. Ben tam “Ya sabır…” çekmeye başlamıştım, bu döndü ve yüzüme bakıp güldü. Artık ipler kopmuştu. Kazandı, yani beni çileden çıkardı. Ve ilk defa o an, ne kadar çekici bir götü olduğunu farkettim ve içimde değişik duygular uyanmaya başladı…
Kendi kendime “Bu kesin sikilmek istiyor! Bu daha bakire’dir, bunu götten bir siksem, aklı başına gelir…” diye düşünmeye başladım. Aklımdan işte tam bunlar geçerken, o akşam fazla çalışmamız gerekti. Mesai bitimi herkes çıkarken, atölyede sadece ikimiz kalmıştık. Son çalışmamı bitirp ayağa kalktığımda, aklım başıma geldi.
Tam fırsatı idi. Bir bahane ile ona yaklaştım, sarılıp onu öpecektim. Ama “Yapma!” dedi, çok korkmuştu. Sanki birden karşımdaki o müstechen ve küfür eden kız kayboldu, bam başkası oluverdi. Hemen toparlandım, çıktık. Yolda nerdeyse ağlayacaktı. Defalarca özür diledim… Kendimden de tiksindim bu arada, ben böyle bir insan değildim…
Aradan bir hafta geçmişti. Yine bir mesai çıkışı onunla yalnızdık. Yanıma geldi ve “Bana o akşam ne yapacaktın?” diye sordu. Ona baktığımda yüzü kıpkırmızı idi. Bu bakışı iyi tanıyordum, canı sikilmek istiyordu! “Gerçekten merak ediyormusun?” dedim. “Evet!” dedi. Elimi körpe götüne koyup okşamaya başladım. Bu arada sikim iyice sertleşmişti. Gittim, kapıyı kapatıp, kilitledim.
Geri dönüp dudaklarına yapıştım, vücudunun her yerini okşayıp avuçluyordum. Heyecandan kalbi bir kuş gibi atıyordu. Sikimi çıkarıp eline verdiğimde, şaşkın gözlerle bakakalmıştı. Sonra eteğini sıyırdım, “Dur, ne yapıyorsun?” dedi. “Sus! Benimle sürekli oynaşıp duruyorsun, artık geri dönüş yok, bugün burda sikecem seni!” dedim.
Bana karşı koyuyordu, beni itmeye çalışıyordu. Amına yapışıp yalamaya başlayınca, kaçışı olmadığını o da anladı. Korku ve heyecanla karışık, amının yalanmasından zevk almaya da başlamıştı. Bunu yere, halının üzerine yatırdım. Kendini kasıp duruyordu. Sikimi tükürükledim ve bacak arasına yöneldim. “Ne oluyor, ne yapacaksın? Ben daha bakireyim, yapma!” dedi.
“Sus ve kendini rahat bırak, korkma kızlığına dokunmayacam, rahat ol…” dedim ve sikimi götünün deliğine dayadım. Kurtulmasın diye de iyice tuttum. “Ne olur gidelim!” diyordu. Sikimin başını dayadıkça kaçmaya çalışıyordu, çaresizce korkudan titreyip duruyordu. Sonunda başını zar-zor da olsa soktum. Bağırmadı ama dudaklarını kanatırcasına ısırıyordu.
Bir süre sikimin başı götünün deliğinde, hiç hareket etmeden bekledim. Sonra çok yavaş git-gel’lere başladım. O hala alışmamıştı, ama onu düşünecek durumda da değildim o an. Git – gel’lerim hızlanmıştı. Acı, korku, çaresizlik ve zevkin bir arada olduğu anı yaşıyordu. Sonra tamamıyla kendini serbest bıraktı. Ben se müthiş bir hırs ve zevkle, hiç bitmesin diye boşalmayı iyice uzatıyordum.
Kız bitmişti iyice, fazla dayanacak gücü kalmamıştı. Bana dediği o “Sen nasil bir erkeksin, senden erkek mi olur?” lafını hatırlatarak, götüne bütün gücümle son bir kez abandım ve müthiş bir şekilde boşaldım. Ayağa kalktım, kolundan tutup onu da kaldırdım. Ama ne ayakta durabiliyor, ne yürüyebiliyor nede oturabiliyordu. Yarım saat sonra yavaş yavaş kendine geldi ve toparlandı. Ardından evin yolunu tuttuk…
Daha sonrası olmadı. Ama gerçekten kendisi kaşınmıştı. Bu itirafimi okuyunca belki bana kızanlar olacak, peki benim yerimde siz olsaydınız ne yapardınız?